ALLAH'IN ANITLARI

Ve Rabbini yücelt. Muddessir Suresi 3

Allah'ın sözü, O en yüksek olandır. Tevbe Suresi 40

Anıt bırakanlara yemin olsun. Murselat Suresi 5

“Allah'ın Anıtları” uygarlık tarihinde ilk kez yapılan eşsiz bir sanat ve mimarlık olayıdır. Tamamen ayetlerin orijinal metinlerinden tasarlanan Allah'ın Anıtları ayetlerin harfleri ve kelimeleri dışında herhangi bir bağlantı ve destek elemanı içermezler. Beton ve çelik strüktür olarak inşa edilebilecekler, bir ağaç gibi göğe doğru yükseleceklerdir. Uygulamaları bazen müstakil, bazen "L" şekli, bazen kare, bazen daire, bazen karşılıklı paralel, bazen de geniş kare plan ve ortada düz tavanlı, avlulu mescit olarak yapılabilirler. Onları Kâbe gibi yalnızca Allah'ın adını yüceltmek için tasarladım, yazdım.

Neredeyse geceli gündüzlü bir ömür vererek ulaştığım Allah'ın Anıtlarını imkânım olsa idi altından ve pırlantadan inşa ederdim. Onlar o kadar yüce o kadar kıymetli ve o kadar eşsizdirler. Onlarda sanat ve mimarinin iştihamı, zarafeti, sadeliği, detay zenginliği, soyutluğu ve gizemi gibi bütün estetik unsurların yanında kelam, feyz, rahmet, hidayet ve nur gibi hiçbir beşeri sanat eserinde olmayan yüceliklerde vardır. Çünkü onlar Allah'ın ayetleridir.

Onlar adına şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim. Herhangi bir anıtımın ıssız çorak bir araziye veya nehir üstüne veya doldurulmuş bir denize inşa edilse orası çok kısa bir zamanda Dünyanın en gözde bir turizm, bilim ve sağlık kenti merkezi olabilir. Mekke - Medine ve pek çok anıt barındıran şehrin kaderinde olduğu gibi. Anıtlarımın inşası için insanlardan hattatlık, mimarlık, tasarım, buluş ve proje adına bir tek kuruş dahi istemiyorum. Zaten dünyanın bütün varlığı onların bir harfine bile karşılık olamaz. Ecrimi ve ödülümü yalnızca yüce Rabbimden bekliyorum. Peygamberimiz; “Allah'a göklerle yer arasında Kur'an'dan daha sevimli hiçbir şey yoktur.” Buyurmuştur. Onların insanların gönüllü bağışlarıyla yücelmelerini umuyorum. Bir kum tanesiyle bile olsa Allah'ın kullarının Rablerinin ayetlerine dokunmalarını onlarla bir hatıralarının olmasını istiyorum. Zaten fazla da masrafları yoktur.

Allah'ın anıtlarını öncelikle kendi ülkem için yazdım ama "Bilim ve Sanat iltifat görmediği ülkeyi terk eder." Diye bir gerçek vardır. Umarım böyle bir şey olmaz. Şayet onları başka milletler, başka ülkeler bizim milletimizden önce sahiplenir, baş tacı eder, bağırlarına basar, ufuklarında parıldatmak isterlerse benimde yapabileceğim bir şey kalmaz. Onları arkalarından yansam, ağlasam da gönderirim. Belki bende onlarla birlikte giderim.

​

Kim bilir?

​

Not: Anıtlarım yazılı iznim olmadan asla inşa edilemezler.

​

RECEP ŞAHİN

​